Cuma, Nisan 19, 2024
spot_img

QAnon’dan Sonrası: Kutsal Bir İç Savaş

QAnon’un 6 Ocak’taki Kongre baskınındaki rolü gün geçtikçe berraklaşıyor. Çoğu okuyucu, resmi olmayan maskotu, boynuzlu “supersoldier” (ve belki de gelecekteki WWE Trump tag-team üyesi), Q Shaman’a aşinadır. Ayrıca, baskın sırasında öldürülen 5 kişiden en az ikisi QAnon taraftarıydı. Öldürülen polis memuru bile qanon kanaat önderlerini takip ediyordu.

Bu arada, dikkatinizi çekerim, hareketin esrarengiz peygamberi Q, bir aydan fazla bir süredir gönderi paylaşmıyor. Seçim gününden bu yana yalnızca dört paylaşım yaptı. Üç yıllık dönemde ayda ortalama 130’dan fazla paylaşım yaptığı düşünülürse, bu gerçekten tuhaf. Bu sessizlik için ne düşünmeliyiz? QAnon’nun misyonunu bitirdiğini ve kalabalığın içinde kaybolduğunu söylemeye cüret ediyorum. Ama ardından gelenler çok daha kötü olabilir.

Basitçe söylemek gerekirse, QAnon; Trump’a sadık olanlara aşkın bir anlatı, ahlaki kesinlik, hasım verdi ve birleşmelerini sağladı. QAnon, sözde bir askeri operasyona uygun olarak “anlatıyı değiştirmek” için bir kitleyi harekete geçirmeye çalıştı. Yeterli sayıda kalp ve zihni başarılı bir şekilde kazandığı için, yeniden filizlenme aşaması (Büyük Uyanış) artık sona ermiştir. Fırtına şimdi başladı ve aşağıda göreceğimiz gibi misyonun bundan sonraki aşaması farklı olacak.

Tohumlar aylar önce ekildi. Büyük teknoloji şirketleri tarafından yasaklanmaktan kaçınmanın bir yolu olarak (açıkçası işe yaramadı), QAnon’lar kendilerini “17” (Q harfinin İngilizce alfabesindeki yeri) gibi kodlarla kamufle etti veya Q’ya “en sevdiğimiz anon”, “özel içeriden” ve “askeri içeriden” olarak atıfta bulundu.

QAnon, adlandırılmış bir topluluk veya belirli bir varlık olarak ölmüş olabilir. Bu üç yıllık militan Magaist ruhani hareketin etkilerinin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Ajitatörlerin ve ajite edilenlerin toplamı mutasyona uğradı, dağıldı ve daha tehlikeli bir şeye çekildi: İç savaşa giden bir ölüm yürüyüşüne çıkan, ağa bağlı bir sosyal yapı. 6 Ocak bunun açılış salvosuydu.

İşte son altı ayın bilançosu:

* Görünüşte tabandan doğru ustalıkla bir düşman inşa edildi. QAnon, bağnazlarının tutkularını, klasik savaş zamanı propaganda tekniklerini kullanarak, çok güçlü ama nihayetinde yenilebilir bir düşman icat etmek için harekete geçirdi. Fanatik taraftarlar, Biden’ı asla meşru bir başkan olarak görmeyecekler; çünkü onlara göre o kana susamış çocuk avcılarının partisine başkanlık ediyor. Bu köpüren ahlakçılığın zemininde diğer tanıdık düşmanlar bir araya getirildi: Komünistler, Satanistler ve dış mihraklar (Soros, Globalistler, özel konuk olarak Çin Hükümeti.)

* Büyük takipçi kitlesi arasında güven ilişkisi oluşturan ve bir medya ekosistemi geliştirmeye devam eden yetkili tercümanlar ve “kod çözücüler” ağı oluşturuldu.

Restorasyoncu sağ kanat, Rusya-Gate skandalı sürecinde istihbarat ve güvenlik görevlilerinin MSNBC ve CNN ile ilişki halinde olduğu algısını yaratmaya çalıştı.

QAnon, mevcut ‘Saldırgan Eleştiri’ silahına, gerici/ isyancı katmanlar ekledi. Ancak QAnon versiyonu profesyonel haber yayınlarını uzmanlarla donatmak yerine, eski askeri istihbaratçıları ve benzerlerini kendi savaş medyasını oluşturmak için kullandı. Bu artık ana akım medya üzerinde bir baskı operasyonu değil; QAnon onlarla bağları koparıyor, askeri operasyonunun bir parçası olarak özerk medya ağları ve etkileyiciler geliştiriyor (WorldView Weekend ve American Periscope Media gibi sitelerin tuhaf görünümüne bakın.)

* Her şeyden çok, QAnon çeşitli alanlarda savaşı kışkırtıyor. Başlangıcından bu yana QAnon, derin devlete karşı bir askeri darbenin yakın olduğu fikrini yayıyor. Bu kehanet, Başkanlık seçimi süreciyle kaynaştırıldı. Temmuz 2020’de QAnon, Trump’a ve Anayasa’ya bağlılık yemini edildiğini gösteren bir Dijital Askerler Yemini videosu yayına soktu. Bu kampanya, Kongre binasındaki başkanlık teklifinin oylama sürecini izlemeyi-karıştırmayı içeren ‘Trump için Ordu’ oluşumu ile bütünleşti. Bu isyan simülasyonları sonunda Trump’tan (ve daimi ordunun fraksiyonlarından) hevesle emir bekleyen bir sivil savaş makinesi üretmek için organize milisler ve boogaloo militanlarıyla (Hawaii gömlekleri de siyaha dönüşmüş gibi görünüyor) birleşti. 3 Kasım ile 6 Ocak arasındaki iki aylık dönem boyunca, etkileyici ajitatörler moralleri yükseltip takipçilerini Trumpist yasal kampanyaların sayısız yenilgisi karşısında “çizgiyi korumaya” teşvik ediyorlardı. Lin Wood, Michael Flynn ve eski generallerin iç savaş tahminleri (çağrı diye de okuyabilirsiniz) bu hareketi motive etti.

Üç yıllık çalışması boyunca QAnon, kutuplaştırmayı sürekli kışkırtarak bu öngörülen iç savaşın çıkması için çaba gösterdi.  Fanatikler; derin devlet ajanı, çocuk taciri veya her ikisi birden olduklarından şüphelendikleri komşularına, sevgililerine ve aile üyelerine sırtını döndü.

Ancak en büyük ayrım ampirik alandan geliyor. Ateşli fantezileri onları gerçeklikten düşmanca bir şekilde uzaklaştırdı ve vasatlık ürünü bir artırılmış gerçeklik yarattı. QAnon, propagandanın gerçekliği ters çevirme taktiğini sürekli uygular, eylemlerini (darbe, ihanet, faşizm gibi) düşmanlarına yansıtır. Kendi Kapitol baskınları bile resmi olarak bir Antifa operasyonu olarak kabul edilmiştir.

1990’ların Yeni Dünya Düzeni komplo anlatılarındaki, FEMA toplama kampları paniğinden bugün 180 derecelik kayda değer bir dönüş yaşanıyor, mevcut “özgürlük” savaşçıları (Kongre baskıncılarından bahsediyor) sıkıyönetimden ve vatandaşların Guantanamo’ya hapsedilmesinden salyalarını akıtarak bahsediyor. Despotlar, başkalarının özgürlükten mahrum bırakıldığını, hapsedildiğini, işkence gördüğünü ve öldürüldüğünü hayal etmeyi severler. Sonuç olarak, despotik güç uygulama özgürlüğü, liderlerin yanı sıra milyonlarca küçük zorbaya da verilen bir zevktir. Böylesi bir mikro-faşist zulüm kadınlara ve beyaz olmayan insanlara yöneltilebilirse, çok daha iyi.

QAnon ayrıca mesihçi savaş kehanetlerine son bir rahatsız edici boyut daha ekledi: Yaşamın feda edilmesi. Kyle Rittenhouse savunma avukatı, QAnon aşığı ve 1776 fetişisti Lin Wood, eylem çağrılarında düzenli olarak ölümü öngörüyor. Aralık ayı başlarında bir Georgia mitinginde Wood, “özgürlüğümüzü çalmalarına izin vermektense öleceğiz!” diye bağırıyordu sahneden. Aynı sıralarda, Stop the Steal kampanyasını düzenleyen Ali Alexander, “Bu kavga için canımı vermeye hazırım” şeklinde tweet attı. Arizona’nın Cumhuriyetçi Partisi, Ali Alexander’ın mesajını bir meydan okumayla retweetledi: “O böyle yapacak. Ya sen?” 6 Ocak’ta DC’deki Save America mitinginde Temsilci Mo Brooks, Amerikalı atalarının canlarını feda ettiğini söyledi ve ardından kalabalığın da aynısını yapmak isteyip istemediğini sordu.

QAnon, nüfusun önemli bir kısmında nekrotik tutkuları harekete geçirdi. Gelecekteki instagram gönderilerini şimdiden hayal edebilirsiniz: “Ölüyorum, bu benim en iyi ölümüm!” 6 Ocak’tan dolayı şimdiden şehitleri var. Daha kaç tane daha gelecek? Daha da önemlisi, “Nereye gidersek hepimiz gideriz” sloganları onlara karşı olanları da içerecek mi?

Artık herkesin önünde can çekişmekte olan QAnon görevinin ilk aşamasını tamamladı. Operatörleri için yem olmaya hazır, kutsal bir savaş için hazırlanan ulusal bir sosyal ağ geliştirdiler. Bir gün tarihçiler, tıpkı Heaven’s Gate tarikatının toplu intiharında, gençlerin kimliklerinin cesetlerdeki Nike ayakkabılardan çözülmesi gibi bu zor bulmacayı da çözecekler. Ama bu sefer risk çok daha yüksek.

 

Yazar Jack Z. Bratich, Rutgers Üniversitesi’nde gazetecilik ve medya çalışmaları bölümünde doçenttir.

Bu yazı 15 Ocak 2021 tarihinde www.counterpunch.org’da yayınlanmıştır.

Çeviren: Gökhan Kaya

Bir Cevap Yazın

SON YAZILAR