Perşembe, Nisan 25, 2024
spot_img

Avrupa’da Pandemiye İtalya’dan Bakmak

Pandemi tüm dünyada etkisini sürdürüyor. Türkiye’de pandemi gündeminde aşılama safhasına geçilmesiyle birlikte, yeni tartışmaların merkezine de aşılar ve aşılama oturdu. Türk Tabipler Birliği, aşılama sürecinin yavaş ilerlediği ve bunda sağlık sistemi ve aşı miktarındaki yetersizliğin etkili olduğunu dile getiriyor. TTB yönetimi, “Bu hızla tüm toplumun aşılaması 2 yılı bulacak” ifadelerinin yer aldığı açıklamalarda bulundu. Diğer taraftan pandeminin yaygın şekilde yoksulluğu da derinleştirmesi, hastalığın daha çok işçilerin hayatını etkilemeyi sürdürmesi de yaşayan bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. Türkiye’de hâl buyken, Avrupa’da “ikinci perde”nin durumuna ilişkin, Avrupa’nın pandemi nedeniyle en çok kayıpların verildiği İtalya’da www.dinamopress.it adlı haber sitesi yazarı gazeteci Francesco Brusa ile söyleşi gerçekleştirdik. Pandemide Avrupa’nın durumuna İtalya’dan bir bakış…

Pandemi Avrupa’yı sınıfsal olarak nasıl etkiledi?

Her ülkedeki durum farklı olduğu için, (örneğin İtalya, İspanya, İngiltere veya İsveç vb. pandeminin o ülkeleri farklı şekil ve derecede etkilediği gerçeğini bir kenara bırakın, hepsi pandemiye farklı farklı yaklaştıklarından) tüm Avrupa hakkında cevap vermek benim için zor. Ama elbette, virüs insanlara ağırlıklı olarak sınıfsal pozisyonlarına göre bulaşır.

Mart ve Nisan 2020’de, Bergamo/Brescia /Milano bölgesi pandeminin merkez üssüydü (Bergamo, önceki yıllarla kıyaslandığında % 568 ölüm artışı kaydetti) ve bu bölge İtalyan ekonomisinin merkez üssüdür: Burasının yoğun olarak sanayileşmiş ve güçlü bir “çalışma kültürü”nün bulunduğu bir bölge olduğunu söyleyebiliriz. Salgının başlangıcında İtalyan İşverenler Konfederasyonu (Confindustria) insanları çalışmaya devam etmeye, sokaklarda dolaşmaya ve para harcamaya teşvik eden “Bergamo Çalışıyor” adlı bir video hazırladı. Yani evet, kendi çalışma koşullarını kendileri belirleyemeyen insanların işlerine gitmeleri ve kalabalık otobüslere binmelerinin vs. gerekmesi, kesinlikle salgının yayılmasına yardım etti.

Hükümet, Mart ayında, sadece “önemli” fabrikaların işlemesine devam etmesine karar verdi ve ne tür fabrikaların önemli olup olmadığına karar vermek için de bir kanun hükmünde kararname çıkardı. Ancak her bir fabrikanın karardan “muaf” tutulmayı talep etme ve çalışmaya devam etme olanağı da korundu: Bergamo / Brescia / Milano bölgesinde, kanun hükmünde kararnamenin ertesi günü, binlerce düzine muaf tutulma talebi yükseldi.

Bu yüzden İtalya’da salgının etkilerinin sosyal sınıflar açısından (örneğin, siyah topluluğun kesinlikle daha çok etkilendiği ABD’de olduğu gibi) çok farklı olmadığını söyleyebilirim. Çünkü aynı zamanda ulusal sağlık sistemi de nüfus içindeki sonuçları bir nevi “azaltmaktadır”. Ancak daha güvenli olabilecek birçok işçi bunun yerine çalışmaya devam etmeye zorlandığı için virüsü kaptı. İtalya’daki ölümlerin bir kısmından işverenler örgütü Confindustria ve lideri Carlo Bonomi’nin sorumlu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Pandemi’ye ilişkin önümüzdeki yeni gündem aşılama. Avrupa’da aşılama süreci nasıl işliyor? Süreç nasıl yönetiliyor?

Aşı konusunda da burada İtalya’da sosyal sınıflar açısından çok farklı bir durum olduğunu göremiyorum. Aşı kampanyası yeni başladı ve neler olacağın hep birlikte görelim. Kriterlere bakarak söyleyecek olursam, şu ana kadar kampanyanın iyi olduğunu söyleyebilirim: İlk sağlık çalışanları aşı olacak, Sonra sanıyorum okullardaki hocalar… böyle devam edecek.

Böylece üç aşağı beş yukarı nüfus arasında büyük bir eşitsizlik meydana gelmeyecek. Belki, İtalya’daki sağlık sistemi bölgesel özellikler taşıdığından dolayı yoksul bölgelerde aşılamanın hızı düşecek ve bu da kimi eşitsizliklerin meydana gelmesine yol açacaktır.

Pandemi koşullarında işçileri ve yoksulları gelecekte ne bekliyor? 

İtalya örneğinden yola çıkarak, doğru soru şu olmalıdır diye düşünüyorum: Yakın geleceğin yeni yoksulları kimler olacak (ve kimler çalışacak?)

Belki biliyorsunuzdur, İtalya’da “küçük bir hükümet krizi” yaşandı ve şimdi adına teknokratlar hükümeti dedikleri Mario Draghi başkanlığında bir iktidar kuruldu.

Covid-19 acil durumu için verilen Avrupa fonlarının ekonomik endüstriyel enerji şirketleri tarafından kullanılması muhtemeldir. Bu söylemesi erken olmakla birlikte, işçiler ve yoksullar için çok da hayırlı bir haber değil. Fakat öyle görünüyor ki, hükümette büyük bir konsensüs var. Şimdi İtalya’da gizli ve küçük çok fazla sosyal baskının bulunduğunu söyleyebilirim… Geçtiğimiz yaza kadar çalışabilen insanlar, refah düzeyi yeterli olmadığı için şimdi hayatta kalma mücadelesi veriyor. Şimdi aynı zamanda, özellikle büyük şehirlerde, karşılıklı bakım ve yardımlaşma inisiyatifi ve deneyimi ortaya çıktı. Kimi zaman bu deneyimlerin güçlü ve radikal bir politik arka planları da bulunmaktadır.

Gelecekte güçlü protestoların olacağını düşünüyorum ancak, belki de işçiler ve yoksullar için en önemli olgu, bir tür “alternatif” refah, bir tür “alternatif” ve bugünkünden daha eşit bir toplum inşa girişimi olacaktır.

Görelim…

Bir Cevap Yazın

SON YAZILAR