Perşembe, Nisan 18, 2024
spot_img

Soma Kararı Yine Ocaklara Ateş Düşürdü

Soma’da 2014 yılında meydana gelen ve 301 işçinin hayatını alan maden katliamına ilişkin yargılamada, üyeleri değiştirilen Yargıtay 12. Ceza Dairesi skandal bir karara imza attı. Yaklaşık dört ay önce 12. Ceza Dairesi, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği cezaları yetersiz bularak sanıklara 301 kez ‘olası kasıtla öldürme’ ve 162 kez ‘olası kastla yaralama’ suçlarından ceza verilmesine hükmetmişti. Yargıtay’ın bu kararı veren 5 heyetinden 3’ü jet hızıyla değiştirildi. Ardından Daire, kendi kararını bozarak, sanıklara ‘bilinçli taksirle ölüme’ ve ‘yaralamaya neden olma’ suçundan ceza verilmesini istedi. Yargıtay’ın bu ‘güncellenen’ kararı neticesinde maden patronu Can Gürkan en fazla 22 yıl ceza alacak ve bu ceza da infaz yasasından ve diğer indirimler neticesinde daha da düşecek.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde dört yıl süren ve 2018 yılında biten davada, 37 kişi beraat ederken, 14 sanık taksirle ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermekten cezalandırıldı. Bu kapsamda, basit taksir suçundan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a 15 yıl; bilinçli taksirden de Genel Müdür Ramazan Doğru’ya 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik’e 18 yıl 9 ay, Yardımcısı İsmail Adalı’ya 22 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi oy birliği ile yerel mahkemenin verdiği bu kararı bozarak, sanıkların ölen her bir kişi için ayrı ayrı ve ‘olası kasıt’ suçlamasıyla cezalandırılmasına karar verilmesini hükmetti. İki Yargıtay savcısı ise bu kararın düzeltilmesi için 8 Ocakta başvuru yaptı. Yeni heyet ikiye karşı üç oyla önceki kararı bozdu. Kararda, Can Gürkan’ın bilinçli taksirle ceza verilmesi kararlaştırıldı. Ayrıca sanıkların infaz yasasından yararlandırılmasına hükmedildi.

Dün Türkiye gündemine oturan bu kararı “ocağına ateş düşenlere” sorduk. Acının sahipleri anlatıyor…

ZENGİN DİYE KAYIRMASINLAR, FAKİRDİK AMA MUTLUYDUK

301 işçinin öldüğü katliamda 8 aylık hamile iken eşi Muhammet Girgin’i kaybeden Derya Girgin:

“Eşim Muhammet Girgin’i kaybettiğimde 26 yaşındaydım. 8 Aylık evliydim ve hamileydim. Adalete güvencim yok abla. Her şey ellerinde istediği gibi Çalıp oynuyorlar bizleri de yıldırarak vazgeçirmeye çalışıyorlar. İlahi adalet var sadece… Gerçek Adaleti uygulayan yok. Eşlerimiz gençliğine doymadan gitti. Yıllardır mahkemeyle uğraşmamıza rağmen sonuç yok! Yıllardır eşimin  manevi yokluğunu evladıma eksikliğini hissettirmemeye uğraştığımı bir ben bir Allah bilir. Tek isteğim müebbet yemeleri, suçları kanıtlandı ama bir şey yapılamıyor. Benim görüşüm belli adalet arayışı çocuklarımıza miras kalmadan hesabını soralım. Adalet yerini buluncaya kadar katillerden hesap soracağız.

Zengin diye kayırmasınlar! Fakirdik ama mutluyduk. Onlar canlarımızı öldürdü. 301 can hesabını yetimlerin babasızlığı bizim sıkıntılar hepsinin hesabi sorulsun ne eksik ne fazla kanunen ne hakkediyorlarsa. Küçük çocuğumu bırakıp yıllarca sabah ezanında çıkıp yatsı ezanına kadar mahkemelerde süründüm bir sonuç çıkmadı. Adalet arayışımız sürüyor, sürecek. Elbet bir gün bu hesap sorulacak.”

HUKUK MÜCADELEMİZİN ARKASINDAYIZ

301 işçinin öldüğü katliamında babasını kaybeden Berkan Köse:

“Babam Erdoğan Köseyi kaybettiğimde 15 yaşındaydım. Yıllarca mahkeme salonlarında ve sokaklarda babamın hakkını aradım. Adalet arayışımız 4 yıl boyunca sürdü.

Mahkeme sürecini kendi imkanlarımızla ve verdiğimiz hukuk mücadelesi ile bugünlere taşıdık. Ama maalesef gördük ki hukuku mumla aradığımız memleketimizde yine çaresiz kaldık. Yargı mensuplarının değiştirilmesi biz 301 madenci yakınları için değil, patron ve sömürücü rejim için olduğunu gördük. Bu yargı sürecinin hala işçi sınıfının adalet arayışlarının yanında değil patronun tarafından olduğunu gördük. Biz “buradayız” dememize rağmen yargının buna göz yumduğunu bir daha anladık. Ama bizler bu hukuk mücadelesinde sonuç ne olursa olsun adaletin peşinde koşmaya devam edeceğiz. Biz bu süreçte adaletin, kendine haklı bulduğunu değil doğrunun peşinden gitmek olduğunu bir daha gösterdik. Hukuk mücadelemizin sonuna kadar arkasındayız.

PATRONLAR AYRI ZİHNİYET AYNI

301 işçinin öldüğü katliamında eşini kaybeden Melike Çağlar:

“Eşim Kamber Çağlar’ı kaybettiğimde 26 yaşındaydım, oğlum 3 yaşındaydı. Eşim daha önce Uyar Madeni’nde iş kazası geçirdi ve vücudunda yanıklar hala vardı, oradaki hakkını alamamıştı. Yaşarken de öldürüyorlardı. Kaderimiz buydu, Mecburen o madene girdi, orda da göz göre göre gelen kazada yanarak can verdi. Patronlar ayrı zihniyet aynı… Kaza değil cinayet dedik yıllarca. Yıllarca mahkemede, sokakta her yerde mücadele verdik. Ama bizler bu adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz. İnanıyorum ki adalet elbet bizden yana, işçiden yana olacak ve bu davadan asla vazgeçmeyeceğiz, kararlıyız. Bizim mücadelemiz sonuna kadar sürecek.

1 Yorum

Bir Cevap Yazın

SON YAZILAR