Salı, Nisan 16, 2024
spot_img

Sosyal Değişime Muhtaç Bir Ülke İçin 11 İyi Fikir

Avustralya’dan Ruanda’ya, İsveç’ten Brezilya’ya ve Kenya’dan Belarus’a hükümetler, bazen taban örgütleyicilerin ısrarıyla toplumlarının sağlığını, refahını ve temel işleyişini desteklemek için başarılı projeler gerçekleştirdiler. Ve uzun eşitsizlik ve şiddet geçmişine sahip uluslar bile nasıl ilerleneceği konusunda dersler taşıyan iyi işler yaptılar. Bu örneklerin her birisi; doğru politika ve halk inisiyatifiyle, herkes için adil fırsatlar yaratmanın mümkün olduğunu kanıtlıyor.

1. DAĞLARIN VE NEHİRLERİN SÖZÜ VAR

1 mountains rivers 658x1024 1

Doğa Hareketi Hakları; nehirlere, ağaçlara, dağlara, ormanlara yasal statü kazandırmayı amaçlamaktadır. Bir avuç ABD şehri bu fikri benimserken, en çok yurtdışında başarılı oldu. Ekvador, 2008’de doğanın haklarını anayasasına dahil eden ilk ülkeydi. Ekvador’da doğanın restorasyon, yenilenme ve saygı görme hakkı vardır. Bolivya, 2010 yılında Toprak Ana Hakları Yasası’nı yürürlüğe koyarak bunu izledi. Yeni Zelanda, doğanın haklarına daha spesifik olarak yaklaştı, 2017’de Whanganui Nehri’ne kişilik kazandırdı ve bu yeni onaylanmış ekolojik kişi adına dava açma yetkisini Kraliyet’e ve Maori yasal vasilere verdi.

2. CEZAYA DEĞİL, UYUŞTURUCU REHABİLİTASYONUNA ODAKLANMA

2 drug rehab 1024x658 1
LİZBON, PORTEKİZ – Foto: Horacio Villalobos – Corbis/Corbis via Getty Images)

Portekiz, artan eroin bağımlılığıyla uzun süre mücadele ettikten sonra 2001 yılında, tüm narkotik ve psikotrop ilaçların “tüketimini, elde edilmesini ve bulundurulmasını” tamamen suç olmaktan çıkaran ilk ülke oldu. Ülkede uyuşturucuların satışı ve dağıtımı hala yasadışıdır ve uyuşturucu satıcıları kovuşturulur, ancak yalnızca kendi alışkanlıklarını finanse etmek için satan kullanıcılar için cezalar azaltılmıştır. Marihuanadan eroine kadar her türlü yasadışı maddeyi 10 günden az kullanan birisi ise, yerel bir komisyona yönlendirilir. Komisyon bir hukukçu,  iki tıp doktoru, psikolog, sosyolog veya sosyal hizmet uzmanından oluşur. Bu komisyon daha sonra açık bir rehabilitasyon hedefi ile tedavi için bir tavsiyede bulunur. Ülkede metadon ve temiz iğne hizmetlerine de kolayca erişilebiliyor. 2016’da Portekiz’de 30 kişi aşırı dozda uyuşturucudan öldü; bu sayı aynı yıl ABD‘de 63.600 kişiydi.

3. HÜKÜMETTE DAHA FAZLA KADIN

3 women governement 1024x658 1
KİGALİ, RUANDA – Foto: Michael Zumstein / Agence VU

1994 soykırımının ardından Ruanda’da kadınların toplumsal rolü büyük ölçüde değişti, ülkenin yeniden inşası soykırım sonrası hayatta kalan dul ve yetim kadınlara kalmıştı. Kadınların siyasi eşitliği gelecek planlamasının merkezinde yer aldı. Ülkenin 2003 yılında kabul edilen yeni anayasası, kadınların parlamentonun en az % 30’unu oluşturmasını şart koşuyordu; ilk seçimde sandalyelerin % 48’ini aldılar. Bugün, Ruanda parlamentosu dünyadaki herhangi bir ülkeye oranla en yüksek düzeyde kadının temsil edildiği parlamentodur. Ağustos 2020 itibariyle, Ruanda alt meclisi üyelerinin % 61,3’ü ve üst meclis meclisinde üyelerin % 38,5’i kadındır. Ruanda yoksulluk, yolsuzluk ve cinsiyet temelli şiddetle mücadele etmeye devam ederken, aynı zamanda dünyadaki en yüksek kadın oranlarından bazılarına sahip olmakla övünüyor. Ülkede anne ölüm oranı da 2000 ile 2013 arasında % 77 düştü.

4. ÇOCUK BAKIMI İÇİN DEVLET DESTEĞİ

4 universial child care 1024x658 1
STOCKHOLM, İSVEÇ – Foto: Melanie Stetson Freeman/The Christian Science Monitor via Getty Images

İsveç’te çocuk bakımı, yaklaşık yarım yüzyıldır aile politikasının temel taşıdır. İskandinav ülkesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ilk benimseyen ülkelerden birisiydi ve şimdi 1-12 yaş arası çocuğu olan tüm ailelere çocuk bakım hakkı sunuyor. Kısmen ulusal ve belediye vergileriyle ailelerin bütçeleri sübvanse ediliyor. İki çocuklu iki ebeveynli İsveçli bir aile yıllık net hane gelirinin ortalama % 4’ünü çocuk bakımı masraflarına harcarken, iki ebeveyni ve iki çocuğu olan ABD’li bir aile çocuk bakımı için dört katı para harcıyor. İsveç’in sübvansiyonlu çocuk bakımı, çocuk sayısıyla birlikte artan çocuk parası ve cömert ücretli ebeveyn izni dahil olmak üzere aile merkezli hükümet yardımlarının bileşenlerinden en önemlisidir.

5. TEK KULLANIMLIK PLASTİĞİN SONU

5 end plastic use 1024x658 1
Foto: Yasuyoshi CHIBA / AFP

Kenya, Ağustos 2017’de plastik poşetlere dünyanın en katı yasağını koydu ve plastik poşet kullanırken, satarken veya üretirken yakalananlara yüksek para cezaları (40.000 ABD doları) ve hapis cezası uyguladı. Yasağın uygulanmasından sekiz ay sonra çevre yetkilileri, havada uçan plastik poşetlerin daha az olduğunu ve su yollarında, balıkların ve diğer hayvanların bağırsaklarında daha az plastik atık olduğunu bildirdi. Uygulamadan yoksul halk kötü etkilendi ama çoğu yetkili yasağı başarılı olarak nitelendiriyor ve komşu ülkeler tarafından örnek alınmaya başlandı. Kenya, Haziran 2020’de milli parklar, vahşi yaşam rezervleri, plajlar, ormanlar ve koruma alanları dahil olmak üzere tüm korunan alanlarda tek kullanımlık plastikleri yasaklayarak, plastik atıkları azaltmaya yönelik bir başka önemli adım daha attı.

6. ARABASIZ ŞEHİR SOKAKLARI

6 car free cities 1024x658 1
BOGOTA, KOLOMBİYA – Foto: Juancho Torres/Anadolu Agency via Getty Images)

1970’lerin ortalarında, Kolombiya’nın başkenti Bogotá, arabaları sıkışık şehir sokaklarından en azından geçici olarak çıkarmak için küresel bir harekete dönüşen uygulamanın öncülüğünü yaptı. 7 milyondan fazla insanın yaşadığı şehir, her Pazar günü ve ulusal bayramlarda sokaklarının çoğunu araç trafiğine kapatmaktadır. Bugünlerde yayalar ve bisikletliler sokaklarda dolup taşıyor. Sokaklar satıcılar, sanatçılar ve müzisyenlerle doluyor ve şehrin görünümü değişiyor. Bugün artık Avrupa, Latin Amerika’daki bazı şehirler ve bir avuç ABD belediyesi, arabaların yasak olduğu gün uygulaması yapıyor, ya da şehrin bazı bölgelerinde araba trafiğini yasaklıyor. Bisikletle ulaşım altyapısını, yeşil alanların geliştirilmesini ve sosyal uyumu teşvik etmenin yanı sıra, arabaları şehrin sokaklarından kaldırmanın somut çevresel faydaları var. Avrupa ve Latin Amerika şehirlerinde 2016 yılında yapılan bir araştırma, arabasız günlerde nitrojen dioksit seviyesinin % 40’a kadar oranlarda azaldığını ortaya koydu.

7. SORUMLU BÜYÜKANNELER

7 mosuo grandmothers 658x1024 1
Naju Dorma, 73, ve Lacuo Dorma, 66,

Çin Himalayalarında yaşayan Mosuo, anaerkil bir toplumdur. Kadınlar ailelerin reisidir: Soyadını taşır, kuşaklar arası hane halkı için mali kararlar alır ve mülklerini miras alırlar. Erkekler anne akrabalarıyla birlikte yaşarlar; çocuk yetiştirme ve ev işlerinde önemli rol oynarlar. Batılı anlamda evlilik kavramı yoktur. Bir kadın olgunluğa ulaştığında, bir veya birkaç erkek sevgiliyi almakta özgürdür. Hamilelik sonuçlanırsa, çocuk annesinin evinde büyütülür ve birkaç erkekten çocuk doğurmakla ilgili bir suçlama da olmaz.

8. SAĞLIKLI ANNELER

8 healthy mothers 1024x658 1
Foto: SERGEI GAPON/AFP via Getty Images

Sovyetler Birliği’nin son yıllarında Belarus sosyal ve ekonomik olarak zor günler geçirdi ve vatandaşlarının sağlığı kötüye gitti. Bu, özellikle 1990’da her 100.000 canlı doğumdan 33’ünde anne ölümü yaşayan hamile kadınlar için geçerliydi. 2017’e gelindiğinde ise Belarus dünyadaki en düşük anne ölüm oranına sahipti – her 100.000 canlı doğumda sadece 2 anne ölümü (İtalya, Norveç ve Polonya aynı ölüm oranlarına sahiptir.) 2005’ten başlayarak, hükümet, kırsal alanlarda sağlık bakım tesisleri inşa etti, yaklaşık 2.700 OB-GYN dağıttı, kadınların ilk üç ay bir uzmana danışmasına olanak sağladı ve hamile kadınlar için fon sağlamak dahil olmak üzere anne sağlığını iyileştirmek için birçok girişim başlattı.

9. KAMU-ÖZEL GENEL SAĞLIK SİGORTASI

9 universal health 1024x658 1
Foto: William WEST/AFP via Getty Images

Avustralya’da, sağlık hizmetlerine erişim konusunda on yıldır süren bir yasama savaşı, genel olarak Batı dünyasının en iyilerinden biri olarak kabul edilen bir kamu-özel sağlık sigortası sistemi ile sonuçlandı. Medicare olarak bilinen, kamu tarafından finanse edilen program, devlet hastanelerini sübvanse eder, tüm Avustralyalılar için akıl sağlığı ve gebelik bakımı dahil tıbbi bakımı sağlar. Yeni Zelanda vatandaşlarının yanı sıra her iki ülkede daimi oturma iznine sahip olanlar programa kaydolabilir. Bu sübvansiyonlar, yerel vergilere ek olarak federal gelir vergisinden gelmektedir. Medicare kapsamında cepten satılan reçeteli ilaç maliyetleri, reçete başına 39.50 AUD (28 USD) ile sınırlandırılmıştır ve düşük gelirli sakinler için daha düşük maliyetler mevcuttur. Özel sigorta da mevcuttur ve Medicare tarafından kapsanmayan hizmetler için teminat sağlar. Hükümet, hangi vergi mükelleflerinin sağlık sigortası maliyetlerinde indirim almaya uygun olduğunu ve hangilerinin özel sigorta satın alması veya ceza ödemesi gerektiğini belirlemek için gelir eşikleri belirler.

10. EĞİTİMDE CİDDİYET

10 serious education 1024x658 1
SEUL, GÜNEY KORE- Foto: Chung Sung-Jun/Getty Images

1945’te Güney Kore nüfusun % 80’ini okuma yazma bilmiyordu. Kore Savaşı’nın sona ermesinden sonra eğitim sistemine ciddi yatırımlar yaptılar ve şu anda dünyadaki en yüksek eğitim başarı seviyelerinden birine sahipler. 2019’da, 25-34 yaş grubundaki Korelilerin yaklaşık % 70’i orta öğretim sonrasında eğitim gördü (ABD’de bu oran % 50’dir). Federal Eğitim Bakanlığı ülke çapındaki ilk, orta ve lise sonrası okulları denetler; ilk ve ortaokul eğitimi mecburidir ve ulusal lise mezuniyet oranı % 95’tir. Her yaştan Koreli öğrenci; matematik, fen ve okuma alanlarında sürekli olarak dünya çapındaki geçerli testlerde en yüksek test puanlarından bazılarını yaparlar. Güney Kore’deki öğretmenler iyi ücret alır, çok iyi eğitim alırlar ve toplumda büyük saygı görürler.

11. HALKIN SAĞLIKLI BESLENME HAKKI

11 brazil food 1 1024x658 1
BELO HORIZONTE, BREZİLYA – Foto: Pedro Vilela/Getty Images

1993 yılında, Brezilya’daki Belo Horizonte şehrinde “Etik Siyaset İçin Tabandan İnşa Hareketi, herkes için gıda hakkı tesis etmek için; hükümet yetkilileri, çiftçiler, işçi liderleri ve halktan insanlardan oluşan bir komisyon oluşturdu. Komisyon, “sosyal adaletin bir ölçütü olarak herkes için sağlıklı gıdaya erişimi hakkı” görevini üstlendi. Komisyon’un görevi “sosyal adaletin bir ölçütü olarak herkes için sağlıklı gıdaya erişimi hakkı”nı sağlamaktı. Ve çalışmaların sonucunda bir belediye yasası çıkarıldı. Şimdi, 26 yıl sonra, 2,5 milyonluk şehirde açlık tamamen ortadan kaldırıldı. Belo Horizonte’nin gıda güvenliği sistemi, “popüler restoranlarda” sabit, düşük maliyetli taze ve sağlıklı yiyecekler sunmak dahil olmak üzere, gıda güvenliğine farklı şekillerde yaklaşan birbiriyle bağlantılı 20 programdan oluşuyor. Bunlardan bazıları doğrudan okullara, kreşlere, kliniklere, huzurevlerine, barınaklara ve yardım kuruluşlarına yiyecek sağlamak ve üreticileri çiftçi pazarlarında ve tezgahlarında tüketicilerle buluşturmaktır. Tüm programın maliyeti, şehrin yıllık bütçesinin % 2’sinden daha azdır.

Çeviri: Gökhan Kaya

Bir Cevap Yazın

SON YAZILAR